İngilizce Tüm Düzensiz Fiillerin Listesi – List Of Irregular Verbs In English

Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs) Nedir?

Düzensiz fiiller, İngilizce dilinde geçmiş zaman ve geçmiş participle (geçmiş zaman ortaç) formlarını oluştururken belirli bir kurala uymayan fiillerdir. Bu fiiller, “-ed” eki almadıkları için öğrenilmesi gereken özel formlara sahiptir. Düzensiz fiiller, günlük konuşmalarda ve yazılarda sıkça kullanıldığından, İngilizce öğrenenler için kritik bir konudur.


Aşağıda İngilizce dilindeki tüm düzensiz fiillerin bir listesi bulunmaktadır:

Bu listeyi aşağıdaki bağlantılardan bilgisayarınıza indirebilirsiniz:

En yaygın düzzensiz fiillerin listesini de aşağıdaki bağlantıdan bilgisayarınıza indirebilirsiniz:

Ayrıca düzensiz fiillerin listelerinin ayrıntılı olarak ele alındığı bağlantılara da sayfanın en altından ulaşabilirsiniz.


Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs) Listesi

Fiil Geçmiş Zaman Geçmiş Zaman Ortaç Anlamı
abide abode/abided abode/abided katlanmak
arise arose arisen ortaya çıkmak
awake awoke awoken uyanmak
be was/were been olmak
bear bore born taşımak, katlanmak
become became become olmak, haline gelmek
begin began begun başlamak
bend bent bent bükmek
beseech besought besought yalvarmak
bet bet bet bahis yapmak
bid bid bid teklif etmek
bite bit bitten ısırmak
blow blew blown üflemek
break broke broken kırmak, bozmak
bring brought brought getirmek
broadcast broadcast broadcast yaymak
build built built inşa etmek
burn burned/burnt burned/burnt yakmak
burst burst burst patlamak
buy bought bought satın almak
cast cast cast fırlatmak
catch caught caught yakalamak
chide chided/chode chided azarlamak
choose chose chosen seçmek
cling clung clung yapışmak
come came come gelmek
cost cost cost mal olmak
creep crept crept süreklenmek
crouch crouched crouched çömelmek
cut cut cut kesmek
dare dared dared cesaret etmek
deal dealt dealt dağıtmak
dig dug dug kazmak
dive dove/dived dived dalmak
do did done yapmak
draw drew drawn çekmek, resim yapmak
dream dreamed/dreamt dreamed/dreamt hayal etmek
drink drank drunk içmek
drive drove driven araba sürmek
dwell dwelt dwelt yaşamak
eat ate eaten yemek
fall fell fallen düşmek
feed fed fed beslemek
feel felt felt hissetmek
fight fought fought savaşmak
find found found bulmak
flee fled fled kaçmak
fling flung flung fırlatmak
fly flew flown uçmak
forbid forbade forbidden yasaklamak
forget forgot forgotten unutmak
forgive forgave forgiven affetmek
forsake forsook forsaken terk etmek
freeze froze frozen donmak
get got gotten almak, edinmek
give gave given vermek
go went gone gitmek
grind ground ground öğütmek
grow grew grown büyümek
hang hung hung asmak
have had had sahip olmak
hear heard heard duymak
hide hid hidden saklamak
hit hit hit vurmak
hold held held tutmak
hurt hurt hurt yaralamak
keep kept kept tutmak, korumak
kneel knelt knelt diz çökmek
know knew known bilmek
lay laid laid yatmak, sermek
lead led led liderlik etmek
leap leapt leapt sıçramak
leave left left ayrılmak, bırakmak
lend lent lent ödünç vermek
let let let izin vermek
lie lay lain yatmak
light lit/lighted lit/lighted ışıklandırmak
lose lost lost kaybetmek
make made made yapmak
mean meant meant anlamına gelmek
meet met met buluşmak
mistake mistook mistaken yanlış anlamak
mow mowed mown biçmek
overcome overcame overcome üstesinden gelmek
pay paid paid ödemek
plead pled/pleaded pled/pleaded savunmak, yalvarmak
prove proved proven/proved kanıtlamak
put put put koymak
quit quit quit çıkmak, bırakmak
read read read okumak
rend rent rent yırtmak
ride rode ridden sürmek
ring rang rung çınlamak
rise rose risen yükselmek
run ran run koşmak
saw sawed sawn/sawed testereyle kesmek
say said said söylemek
see saw seen görmek
seek sought sought aramak
sell sold sold satmak
send sent sent göndermek
sew sewed sewn/sewed dikmek
shake shook shaken sallamak
shed shed shed dökmek, boşaltmak
shine shone shone parlamak
shoot shot shot ateş etmek
show showed shown göstermek
shrink shrank shrunk küçülmek
shut shut shut kapamak
sing sang sung şarkı söylemek
sit sat sat oturmak
slay slew slain öldürmek
sleep slept slept uyumak
slide slid slid kaymak
sling slung slung fırlatmak
slink slunk slunk sinsi sinsi hareket etmek
smite smote smitten vurmak
sow sowed sown ekmek
speak spoke spoken konuşmak
spell spelled/spelt spelled/spelt hecelemek
spend spent spent harcamak
spill spilled/spilt spilled/spilt dökmek
spin spun spun dönmek
spit spat spat tükürmek
split split split bölmek
spring sprang sprung sıçramak
squat squatted squatted çömelmek
stand stood stood durmak
steal stole stolen çalmak
stick stuck stuck yapıştırmak
sting stung stung iğnelemek
stink stank stunk kokuşmak
strew strewed strewn saçmak
strike struck struck vurmak
swear swore sworn yemin etmek
sweep swept swept süpürmek
swell swelled swelled şişmek
swim swam swum yüzmek
swing swung swung salınmak
take took taken almak
teach taught taught öğretmek
tear tore torn yırtmak
tell told told anlatmak
think thought thought düşünmek
throw threw thrown atmak
thrust thrust thrust itmek
tread trod trodden basmak
understand understood understood anlamak
upset upset upset bozmak
wake woke woken uyandırmak
wear wore worn giymek
weave wove woven dokumak
weep wept wept ağlamak
wield wielded wielded kullanmak
win won won kazanmak
wind wound wound sarmak
withdraw withdrew withdrawn geri çekmek
withstand withstood withstood karşı koymak
wring wrung wrung sıkmak
write wrote written yazmak
yell yelled yelled bağırmak
yoke yoked yoked boyunbağı takmak

Kullanım Sıklığına Göre Düzensiz Fiiller

Yorum yapın