Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs) Nedir?
Düzensiz fiiller, İngilizce dilinde geçmiş zaman ve geçmiş participle (geçmiş zaman ortaç) formlarını oluştururken belirli bir kurala uymayan fiillerdir. Bu fiiller, “-ed” eki almadıkları için öğrenilmesi gereken özel formlara sahiptir. Düzensiz fiiller, günlük konuşmalarda ve yazılarda sıkça kullanıldığından, İngilizce öğrenenler için kritik bir konudur.
Bu listeyi aşağıdaki bağlantıdan bilgisayarınıza indirebilirsiniz:
-
En Yaygın Kullanılan 50 Düzensiz Fiil PDF – 50 Most Commonly Used Irregular Verbs PDF
-
En Yaygın Kullanılan 50 Düzensiz Fiil DOCX – 50 Most Commonly Used Irregular Verbs DOCX
Ayrıca düzensiz fiillerin listelerinin ayrıntılı olarak ele alındığı bağlantılara da sayfanın en altından ulaşabilirsiniz.
En Yaygın Kullanılan 50 Düzensiz Fiil Listesi
Aşağıda İngilizce dilinde en yaygın kullanılan 50 düzensiz fiilin bir listesi bulunmaktadır:
Fiil | Geçmiş Zaman | Geçmiş Zaman Ortaç | Anlamı |
---|---|---|---|
be | was/were | been | olmak |
become | became | become | olmak, haline gelmek |
begin | began | begun | başlamak |
break | broke | broken | kırmak, bozmak |
bring | brought | brought | getirmek |
build | built | built | inşa etmek |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | mal olmak |
cut | cut | cut | kesmek |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çekmek, resim yapmak |
drink | drank | drunk | içmek |
drive | drove | driven | araba sürmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feel | felt | felt | hissetmek |
find | found | found | bulmak |
fly | flew | flown | uçmak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
forgive | forgave | forgiven | affetmek |
get | got | gotten | almak, edinmek |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | duymak |
hide | hid | hidden | saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | tutmak |
hurt | hurt | hurt | yaralamak |
keep | kept | kept | tutmak, korumak |
know | knew | known | bilmek |
lay | laid | laid | yatmak, sermek |
lead | led | led | liderlik etmek |
leave | left | left | ayrılmak, bırakmak |
lend | lent | lent | ödünç vermek |
let | let | let | izin vermek |
lie | lay | lain | yatmak |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | buluşmak |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | sürmek |
sit | sat | sat | oturmak |