Çocuklara İngilizce Öğretimi

Bu sayfada “Bebeğinize İngilizce Öğretin” adlı kitabın yazarı olan Yalçın Emre TURHAL tarafından kaleme alınan yazıyı okuyabilirsiniz. Yazımızda bebeklere – çocuklara İngilizce öğretirken dikkat etmeniz gereken noktalar konusunda ipuçları bulabilirsiniz. Çocuğunuzu çift dilli yetiştirmek, onlara küçük yaşta İngilizce öğretmek istiyorsanız çocuklara – bebeklere İngilizce öğretimi konusunda yazılmış olan kılavuz niteliğindeki bu kitabı yazının sonundaki bağlantılara tıklayarak satın alabilirsiniz.

0 1 2 3 4 5 6 7 yaş çocuklara ingilizce öğretimi

Bebeğinize İngilizce Öğretin

Sevgili Anneler ve Babalar!

Araştırmalara göre dünyada birden fazla dil bilenlerin sayısı, bir tane dil bilenlerden daha fazladır. O dillerin içinde bulunan ve dilden tamamen farklılaşmış lehçeleri saymıyorum bile. Yani aslında normal olan birden çok dil bilmek, anormal olan ise tek dil bilmek. Acaba dünyada kaç çocuk birden fazla dil ile büyüyor, tahmin edin bakalım! Ne kadar sıradan bir şey, değil mi? 

Zaman geçtikçe dünyanın küçük bir köy olduğunun farkına varmaya başladık. İletişim araçları o kadar hızlandı ki saniyeler içerisinde dünyanın her noktasından insanla konuşabiliyor veya istediğimiz zaman istediğimiz ülkeye, saatler sonra varabiliyoruz. Bu iletişim ve ulaşım araçlarının yarattığı fırsatları değerlendirmemiz için en az bir yabancı dil bilmemiz şart! Özellikle de dünyada genel kabul gören bilim ve teknoloji dillerini… Bu dillerden herhangi birini öğrendiysek veya öğrenme sürecinde isek onu kendi çocuğumuza aktarmak, ona verebileceğimiz en güzel hediyelerden biri olmaz mı? Düşünün ki sadece ilköğretime başlama yaşına gelen çocuğunuz ikinci bir dili çoktan öğrenmiş; o dili konuşuyor ve konuşulanı anlıyor olsun… Bunu görmek sizi ne kadar da mutlu eder,öyle değil mi?

Çocuğuna verebileceği en güzel hediyelerden biri olan ikinci bir dili,çocuğuna hediye etmek isteyen, “kendi çocuklarımıza evimizde ikinci bir dil nasıl öğretebiliriz?” sorusuna cevap arayanlar için kendi deneyimlerim ve araştırmalarım sonucu kaleme aldığım “Bebeğinize İngilizce Öğretin” isimli kitabım bu konuda size rehber olacaktır. Aslında öğrenmekten ziyade biz buna edinme diyoruz. Çünkü çocuğunuz bu ikinci dili öğrenmek için belli saatlerde eline kalem ve defter alıp ders alır gibi yanınıza gelmeyecek. Tamamen bilinç dışı olarak, istemsiz öğrenmekten bahsediyoruz. Edinme ve öğrenmenin farkı, bilinçli olmaktan geçiyor. Çocuk farkında değilse dili öğrendiğinin, bu edinimdir. Ve yapmak istediğimiz de tam olarak budur. 

Yaklaşık on yıldır ülkemizin farklı coğrafyalarında; özel okul, dershane, ilkokul, ortaokul, lise vedevletin her kademe eğitim öğretim kurumunda İngilizce öğretmeni olarak görev yapma şansı buldum. Öğrencilerime İngilizce öğretirken bir yabancı dil öğrenmeyi ders saati ile sınırlandırmanın en büyük sorun olduğunu çoktan fark etmiştim. Devlet okullarında verilen 2, 3, 4, 5 saatlik derslerin bir dil öğretimi için yeterli olmadığı aşikâr. Dil öğrenmek kelime veya dil bilgisi kurallarını ezberlemekten ziyade, hayatın günlük akışına hedef dili sokabilmekten geçer. Bu, arabada hedef dilde müzik dinlemek, her an TV’den bir izleyerek öğrenebilmek gibi dile maruz kalmayı gerektirir ve dili ihtiyaç giderecek şekilde hayatımızda kullanmakla elde edilebilir.

Yaklaşık on beş aylık olan kızım, her an bizi, anne ve babasını izleyerek Türkçeyi öğrenmesi gibi “Neden İngilizceyi de benzer şekilde öğrenmesin?” sorusu aklıma takılmıştı. Yaptığım araştırmalarda, dünyanın her tarafında birden çok dil ile büyüyen çocuklar olduğunu ve bu durumun onların gelişiminde herhangi bir aksaklığa sebep olmadığını fark ettim. Ancak yine de hiçbir örneğini görmediğim için soru işaretlerini kafamdan atamıyordum. Çünkü İngilizce benim de ana dilim değildi ve yurt dışında uzun süreler kalmadığım için günlük kullanım, telaffuz ve kültür boyutunda eksiklerim olduğunun farkındaydım. Peki, tüm bu eksiklerime rağmen İngilizce dilinde benden de daha doğru telaffuzlara sahip, daha akıcı konuşabilen ve dinlediğini anlayabilen bir çocuk yetiştirebilir miydim? Bu sorular kafamı kurcalarken Türkiye’de bunu denemiş ve başarılı olmuş insanlar olduğunu öğrendim. 

Sosyal medya araştırmalarım sonucunda, bunu başarmış kişilerle iletişime geçip kısa bilgiler aldıktan sonra “Ben de yapabilirim ve yapmalıyım.” diyerek işe koyuldum. Dünyada en fazla rağbet gören OPOL dediğimiz, “Bir Ebeveyn Bir Dil”yöntemini uygulamaya karar verdim ve o vakitten sonra kızımla sadece ve sadece İngilizce konuşmaya başladım. Bu benim içinde başlangıçta çok zordu. Konuşma hızım bir hayli düşüktü ve günlük dile hakimiyetim de yeterli değildi. İki yaşından sonra her çocuk gibi çizgi filmleri izlemek istedi ve ben de tamamen Amerikan aksanı olan çizgi filmleri orijinal dilinde, kontrollü bir şekilde izletmeye başladım. Bu noktadan sonra gerisi kendiliğinden gelmeye başladı. İngilizce hikaye kitabı okuma saatleri, oyunlarda da İngilizce kullanmak gibi etkinliklerle şimdi yaklaşık altı yaşında olan kızımın İngilizcesi ile gurur duyuyorum. Telaffuzu ve dinleme becerisi benden daha iyi; hem Türkçe hem de İngilizce konuşma hızı en az Türkçe konuşan yaşıtları kadar.

İki Dillilik Nedir?

İki dillilik (Bilingualism) genel anlamıyla iki dillilik bireyin iki dili de bilmesi ve konuşması ile açıklanır. Bloomfield (1935) çift dilliliği iki dili de ana dili gibi konuşabilmek olarak tanımlarken Hamers ve Blanch (2004) bireyin anlama, konuşma, okuma ve yazma düzeyinde asgari yetilere sahip olması olarak tanımlar. Bazı tanımlara göre de iki dillilik, dilleri anlamayla başlayıp akıcı bir şekilde konuşup yazabilmeye varan bir süreç olarak tanımlanır.

iki dilli çift dilli çocuk yetiştirme

Yazı yazma bakımından değerlendirilirse ne düzeyde yazılıp konuşulabildiği ve akademik bir yazı ya da günlük bir dil konuşabilme düzeyinde olup olmadığı gibi farklı tanımlar da yapmamız gerekecektir. Bu yüzden ben, iki dilliliğin anlamayla başladığını savunan tanımlara kendimi daha yakın buluyorum. İki dillilik bizim gibi toplumlarda, sıra dışı bir mit olarak görülse de dünyaya baktığımızda dünya nüfusunda iki dilli sayısının bir hayli fazla olduğunu görebiliriz. Yeryüzündeki dil sayıları ve dillerin bulundukları bölgeler dikkate alındığında dünya nüfusunun ⅔’sine yakın bölümü çift dillidir. (Cengiz M. , 2016, s. 37)Avrupa nüfusunun yarısının çift dilli olduğu tahmin edilmektedir.

Efsaneler ve Gerçekler – Yanlış Bilinenler

Türkiye’de bilinçli çift dilli çocuk yetiştirmek (yapay çift dillilik) üzerine örnekler, yazılı ve görsel çalışmalar son birkaç yılda gündem olmaya başladı. Bu ilginin artmasına son birkaç yıldır hepimiz şahitlik ediyoruz. Bu konuda yanlış bilinenler var ve bu makale için kısaca aşağıdaki gibi birkaç örnekle açıklayabiliriz.

bebeklere ingilizce öğretimi

1.Efsane: Çift dillilik konuşma gecikmesine yol açar.

Gerçek: Çift dilliliğin konuşma gecikmesine yol açtığı ile ilgili herhangi bir araştırma sonucu yoktur. Geç konuşma tek dillilerde de olabilen normal bir durumdur.

2. Efsane: Çocuğun kafası karışır, iki dilde de yeterli olamaz.

Gerçek: Çocuğun başlangıçta dilleri karıştırması normal bir süreçtir.

3. Efsane: Çocuk ana dilini öğrendikten sonra ikinci dil edinimine başlanmalıdır.

Gerçek: Çocuk ikinci dili ana dilini öğrendikten sonra da önce de öğrenebilir. Bazı dil bilim uzmanları küçük çocukların yedi ayrı dili aynı anda öğrenebileceğini söylemektedir.

4. Efsane: Sadece zeki çocuklar çift dilli olabilir.

Gerçek: Dil öğrenme becerisi beyinde farklı bir bölgede olup diğer bilişsel süreçlerden bağımsızdır.

5. Efsane: Ebeveynlerden en az birinin hedef dili ana dil seviyesinde bilmesi ve akıcı konuşabilmesigerekir.

Gerçek: Tek dilliler bile çift dilli çocuk yetiştirebilir.

6. Efsane: Yeterince hâkim olmadığım dilde çocuğumu yeterince sevemem, duygularımı gösteremem.

Gerçek: Her dilde sevginizi gösterebilirsiniz. Sevginizi göstermek için dile bile ihtiyacınız yok.

7. Efsane: Teknoloji ile beraber yabancı dil öğrenmeye gerek kalmayacak.

Gerçek: Teknoloji çeviri yaparken bilgi aktarım düzeyinde kalacaktır. Dil, bilgi ile beraber duygu aktarımını da sağlar, teknoloji eş zamanlı bilgi aktarımı yapsa da duygu aktarımını yapamayacaktır.

8. Efsane: Çocuğumun beynine aşırı yükleme yapmış olurum.

Gerçek: Biz yetişkinler iki dilli veya çok dilli olsak bile çocukların dil öğrenme kapasitelerini küçümsüyoruz.

BAHANELER

Ebeveynler kendilerinin dahi çok iyi bilmediği bir dilde çocuklarını büyütme konusunda normal olarak çok tereddüt yaşıyorlar. Genel olarak ebeveynlerin sunduğu bahaneleri şu şekilde özetleyebiliriz.

  1. Dilim yeterli değil
  2. Aksanım kötü.
  3. Okulda nasılsa öğrenir.
  4. Geç kaldım.

Bu bahanelerin kendilerince haklılık payı olsa da bu süreci yaşayan ailelerle görüştüklerinde ve küçük bir araştırma yaptıklarında aslında çift dilli çocuk büyütmek için engel olmadığını fark edeceklerdir.

Ne Zaman Başlamalı?

Son yüzyılın ortalarına kadar dil bilimciler de dahil olmak üzere genel görüş, çocuğun ana dilini öğrendikten sonra ikinci dile başlanması gerektiği yönünde idi. Ancak son dönemde bu yargı tamamen değişti. Hatta ana dili öğrendikten sonra ikinci dili öğrenmenin çocuk için daha zor olduğu düşüncesi hakim hâle geldi. Artık ana dili öğrendikten sonra ikinci ya da üçüncü dili öğrenmek gerektiği düşüncesine bilim dünyasında itibar edilmiyor. Çift dillilik üzerine internet üzerinde yapacağınız herhangi bir araştırmada bile bu gerçeği rahatça görebilirsiniz. Bazen ben de sosyal medyada,ana dilden sonra olması gerektiğini söyleyen yazılar veya paylaşımlar görüyorum; ama cevap yazdığımda maalesef herhangi bir dönüş olmuyor. Çünkü konu üzerinde detaylı bir araştırma yapılmadan, oradan-buradan duyulanlar üzerine böyle bir yargıya sahip oldukları için gelen dönütlere de verebilecekleri bir cevap yok. İnternette bulunan bu tür paylaşımlara kaynak göstermedikleri sürece asla itibar etmeyin! Bazen akademisyenler de bu hatalara düşebiliyor. Çift dillilik üzerine uzmanlaşmış veya çocuğunu çift dilli yetiştirmiş ailelerin görüşlerine her zaman daha fazla önem vermelisiniz.

Eşzamanlı iki dillilik (Simultenous Bilingualism)Çocuğun doğumdan itibaren iki dil öğrenerek iki dilli hâle gelmesidir.

Sıralı iki dillilik (Sequential Bilingualism) : Çocuğun ana dili öğrendikten sonra ikinci bir dil öğrenerek iki dilli hâle gelmesidir.

çocuklara ingilizce öğretimi

 “Ne kadar erken o kadar iyi.” bakış açısıyla çift dillilik veya çok dillilik sürecine anne karnında başlamanız en faydalı olandır. Biraz anlamsız gelse de fetüsle konuşmalısınız. Duvara konuşuyor gibi hiçbir cevap almadığınızı, almayacağınızı hissetseniz bile mesaj mutlaka yerine ulaşıyor unutmayın. Sadece meyvelerini toplamak için hasat zamanını beklemelisiniz. Çocuklar anne karnındayken de sesleri işitiyor ve seslere, biz fark etsek de etmesek de tepki veriyorlar. Örneğin yüksek ses duyan anne karnındaki bebek, korkarak, kaçar gibi bir anda hareket edebiliyor. Anne karnındaki çocuğun seslere nasıl tepki verdiğinin, anne olan okurlarımız kesinlikle farkındadırlar.

Çocuklar için her ses yenidir. Hangi dilde olduğunu çocuk bilmez. Ne söylerseniz onu öğrenir ve taklit eder. Öğrenme sürecine anne karnında başlayan çocuk, doğduktan sonra da öğrenmeye devam eder. Sessiz dönem (Silent period) olarak adlandırılan bu dönemde çocukların beyinleri çok aktiftir. Tüm sesleri kaydeder. Bir nesneyi anlamlandırmak için birden fazla kelime kullanırsanız; bu kelimelerden en fazla kullandığınızı çocuk daha önce, daha az kullandıklarınızı da daha sonra öğrenecektir. Bir ihtiyacını gidermek için önce sizin nasıl kullandığınızı hatırlayarak sonra da en iyi hatırladığı kelimeleri kullanarak önce sözcük sonra cümle oluşturmaya başlar. Konuşmak için yeterli hazırlığa ulaşan çocuk, ilk kelimelerini en çok duyduğu seslerle ve yapılarla kurar. İlk cümlelerini on sekiz ila yirmi dört ay arasında kuran çocuk, iki ayrı dil konuşulduğunun farkına yaklaşık olarak otuz altıncı aydan sonra varır. OPOL yöntemi ile çift dilli olarak büyüyen çocuk otuz altıncı aydan sonra dilleri ayırt ederken bunu anne dili, baba dili gibi ifadelerle adlandırabilir.

Bebeklik döneminde çocuğun konuşma üzerine yaptığı her türlü girişim, aile üyeleri tarafından ödüllendirilir. Kimse yanlış konuşuyor diye onu yadırgamaz. Dil öğrenen yetişkinlerin yanlış konuşma korkusuyla yaşadığı çekincelerin hiçbirini yaşamaz. Bu yüzden anne karnından itibaren çocuğa ikinci, üçüncü dili kazandırmanız hem çocuk hem de sizin için çok daha faydalı olacaktır.

Metotlar

Planlamanızın en önemli kısmı hangi metodu kullanacağınıza karar vermenizdir. Aşağıda,dünyada genel olarak kullanılan bazı metotları kısaca özetledik. Bu metotlardan birini tercih edebilir ya da kendi metodunuzu kendiniz oluşturabilirsiniz. Planlama sürecinde hangi metodun size daha çok uyduğunu belirleyip bu metodu istikrarlı bir şekilde uygulamanız çok önemlidir. Metodunuzu ve dilinizi seçerken aile üyeleri olarak, gerekli ve yeterli girdiyi sağlayabileceğinizi düşünerek karar vermeniz gerekir. 

  • OPOL  (One Parent One Language): Aile üyelerinden birinin ana dilini, diğerinin ise azınlıkta olan dili (Hedef dil, ikinci dil) kullanmasıdır. Dünyada çift dilli çocuk yetiştiren ailelerin çoğunluğu OPOL metodunu kullanırlar. OPOL metodunun avantajı iki dilde de dengeli miktarda dil girdisi sağlamasıdır. (Raguenaud, 2007, s. 22)OPOL metodunu kullanacaksanız çocukla konuşmak için hangi dili seçeceğinize karar vermeniz önemlidir. Aile üyelerinin baskın oldukları dili tercih etmesi ideal olandır. Bu şekilde olursa çocuğun daha fazla kelime, deyim öğrenmesi muhtemeldir. Dil sadece kelime ve dil bilgisi değil, deyimler ninniler, şarkılar hikâyeler ve nesilden nesle geçen ifadeler bütünüdür. Bu yüzden daha uzman olduğunuz dilde çocukla konuşmanız önemlidir. Ancak uzman olmasanız az dahi bilseniz kendinizi geliştirerek, medya araçları ve farklı kaynaklar kullanarak yeterli girdi sağlayabilirsiniz.
  • MLAH (Minority Language At Home): Azınlıkta olan dili sadece evde kullanmanızdır. Aile üyeleri eve girerken eşikten geçer geçmez hedef dili kullanırlar.MLAH, daha çok yurt dışına taşınmış ailelerin kendi ana dillerini çocuklarına öğretmek istedikleri için kullandıkları bir yöntemdir. Yurt dışına çıkmış aileler nasılsa okulda, mahallede yabancı dili öğreneceklerini bildiği için evde dedelerinden kalan ana dillerini konuşmak ve çocuklarına aktarmak isterler.
  • OLOE (One Language One Environment): MLAH yöntemi de bu yöntemin içinde sayılabilir. Ancak mekânı sadece ev ile sınırlamadan başka mekânlar da kullanılır. Örneğin çift dilli eğitim veren okullarda, okula geldikten itibaren hedef dili konuşma zorunluluğu ya da İngilizce sınıfının eşiğini geçtiği andan itibaren Türkçe konuşulmasının yasaklanması gibi etkinlikler de bu yönteme örnek gösterilebilir.  Siz de evinizde ya da çevrenizdeki bazı mekânları belirleyip hedef dili oralarla eşleştirerek planınızı yapabilir ve çocuğunuza da bunu anlatabilirsiniz. Bazı aileler, evlerinin bazı bölümlerinde hedef dilin, bazı bölümlerinde de ana dilin konuşulması ya da evle beraber arabada, parktada hedef dilin konuşulması gibi planlar da yapabiliyorlar.

Medya Kullanımı

Medya araçları bu süreçte sizin en önemli yardımcınız olacaktır. Eğer yapay çift dillilik sürecinde iseniz; yani çocuğa kazandırmak istediğiniz hedef dil, ne annesinin ne de babasının ana dili ise medya araçlarını kullanmak zorundasınız. Siz kendinizin dahi çok iyi bilmediği bir yabancı dilde çocuğunuzu yetiştirmek istiyorsunuz. Bu süreçte çocuğun ana dili konuşan kişilerden telaffuzları ve duruma uygun doğru ifadeleri duyması çok önemlidir. Medya araçlarını kullanırken dikkatli olmalısınız. Kontrolü elden bırakmamalı ve süreye dikkat etmelisiniz. Medya araçlarında kontrollü davranmanız çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için çok önemlidir. Çok fazla ekran önünde kalan çocuk için bu durum aşağıdaki gibi olumsuz etkiler doğurabilir:

  • Günlük dört saatten fazla ekran önünde sürekli vakit geçiren çocukta fazla kilolu olma riski yüksektir.
  • Televizyonda şiddet içerikli yayınlara maruz kalan çocuklarda agresif davranışlar ortaya çıkabilir. Dünyanın kötü bir yer olduğu ve kendisinin başına da kötü bir şeylerin geleceği gibi korkular besleyebilir.
  • Şiddet içerikli video oyunları ve uygulamalar,saldırgan davranışlara yol açabilir.
  • Ekran üzerinden tanıştığı olumsuz davranışlar sergileyen karakterler ile sigara, alkol kullanımına sempati kazanabilir; ırksal klişelere ve cinsiyet rollerinde olumsuz pekiştireçler geliştirebilir.
  • Bu sebeplerden dolayı medya araçlarını kullanırken kontrolü elden bırakmamak gerekir.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP), çocuklarda ekran süresi için şu yönergeleri önerir:

  • On sekiz aya kadar olan bebekler ve küçük çocuklar: Aileniz ve arkadaşlarınızla görüntülü sohbet dışında ekran zamanı yoktur.
  • Bebekler on sekiz ay ile yirmi dört ay: Bir ebeveyn veya bakıcı ile biraz ekran zamanı geçirebilir.
  • Okul öncesi çocuklar: Gördüklerini anlamalarına yardımcı olabilecek bir ebeveyn veya başka bir bakıcıyla birlikte günde en fazla bir saat eğitimsel programları izlemesine izin verilebilir.
  • Çocuklar ve gençler: Beş ile on sekiz yaş arası: Ebeveynler TV, sosyal medya ve video oyunlarını içeren ekran sürelerine tutarlı sınırlar koymalıdır. Medya, yeterli uyku ve fiziksel olarak aktif olmanın yerini almamalıdır.(kidshealth.org/tv-affects-child, 2020)

Çocukların çift dilli olarak yetişmesi için her iki dile de maruz kalması çok önemlidir. Bu oranın her dil için günlük en az %30 olması gerekir. İş temponuzdan dolayı çocuğunuza bolca vakit ayıramadığınız zamanlardamaruz kalma oranını artırmanın en önemli yollarından biri medya araçlarıdır. Çocuğunuzu medya araçlarını göstermeden büyütmek istiyor olabilirsiniz Ancak ne yaparsanız yapın, sizin çocuğunuz da medya araçlarını görecek, ya sizin telefonunuza bakmak isteyecek ya da TV’de reklamlara dalıp gidecektir. Bu yüzden medya araçlarını lehinize çevirmek için etraflıca düşünüp istediğiniz süreyi ve yaşına uygun içerikleri seçerek planınıza dâhil etmelisiniz.

Kitap Okumak

Çocuklar masalları çok severler. Hikâye kitaplarında geçen masalları, resimlerine bakarak dinlemek onlar için çok zevklidir. Üstelik istediği zaman masalı durdurup kitaptan herhangi bir yeri göstererek soru sorabilmek, TV’deki çizgi filmlerde yapamayacağı bir etkinlik olduğu için kitap okumak çocuklarda daha fazla akılda kalıcı olur. Kitap okurken sadece dinlemekten ziyade ona da sorular sorarak, pasif dinleyicilikten çıkarıp onu aktif dinleyici yapmak da sizin elinizde.  Masalda geçen olayları kendi hayatlarınızla bağdaştırıp hayal dünyasında gezinmek, yine kitabın verdiği en büyük avantajlardan biridir. Böylece çocukla beraber, onun hayal dünyasında istediğiniz gibi yol alıp onu istediğiniz konuda konuşturabilirsiniz. Bu süreçte araya kendiniz ve çocuğunuz ile ilgili gerçek olmayan hikâyeler sıkıştırabilir ve hayal dünyasındaki yolculuğunuza istediğiniz gibi yön verebilirsiniz.

Ve Sonuç

Ünlü dil bilimci Noam Chomsky, çocukların dil edinim becerilerinin doğuştan var olduğunu ve diğer bilişsel yetilerden farklı bir alanda yer aldığını söyler ve bu görüş dil bilimciler tarafından genel kabul görür. Bazen çocuğunuzun Türkçeyi sizden daha güzel konuştuğunu, telaffuzları daha doğru çıkardığını fark eder ve şaşırabilirsiniz. Türkçede olduğu gibi İngilizcede de sizin eksiğiniz, yanlış telaffuzlarınız olsa da medya araçlarının da yardımıyla, çocuğunuz İngilizceyi çok güzel öğrenecek ve kullanacaktır. Sizin İngilizceniz de süreç içerisinde gelişecek ve çocuğunuzun İngilizceyi kullanma becerilerini görünce kendinizin de süreçte geliştiğini farkedecek ve şaşıracaksınız.

Çift dilli çocuk yetiştirme süreci aslında ebeveynler için bir sabır sürecidir. Çocuk yeterli girdi zamana yayıldığında iki dil değil daha fazla dili zorlanmadan öğrenebilir. Ancak ebeveynler bu sürece ne kadar sabır gösterebilir çevresinden gelecek sosyal baskılara ne kadar direnebilir işte sürecin başarısı burada ortaya çıkar. Siz çocuğunuza en güzel hediyelerden birini vermek niyetindesiniz, bu sürecin meşakkatli ve uzun geçeceğini unutmayınız. Ne yaptığımızı bilir şekilde dik durmalı her zaman her yerde ikinci dili konuşabilme cesareti göstererek ona örnek olmalıyız. Çocuğunuz büyüdüğünde onu çift dilli yetiştirdiğiniz için bir gün size teşekkür edeceğini unutmayın!

Küçük yaşta çocuklara İngilizce öğretimi konusunda sorularınız varsa buraya tıklayarak sosyal medya üzerinden bana ulaşabilirsiniz.

Çift dilli cocuk yetiştirmeyi tüm yönleriyle kaleme aldığım Türkiye’de ilk olan kılavuz kitabım hakkinda bilgi alabileceğiniz ve edinebileceğiniz bağlantı adreslerini aşağıya bırakıyorum. Başarılar dilerim…

Yalçın Emre TURHAL
Kitap Yazarı – İngilizce Öğretmeni

“Bebeğinize İngilizce Öğretin” kitabını satın almak için aşağıdaki bağlantılara tıklayabilirsiniz.


İlginizi Çekebilir

Yorum yapın